6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK), 10 Ocak 2017 tarih ve 29944 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi (Link).
SMK’nın getirdiği temel yenilikler için şu çalışmamıza bkz. (Link) Bu konuda ayrıca şu çalışmamıza da bkz. (Link). Bu çalışmamızda markalara özgü dikkat çekici yenilikler incelenecektir.
1.Yeni Marka Türleri
Önceki düzenlemede marka tescilinde aranan çizimle görüntülenebilme şartı yerine, marka korumasının konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayacak şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla her tür işaretin marka olabileceği hükme bağlandı. Böylece Avrupa Birliği marka hukukundaki esnek yaklaşım benimsenerek ses ve hareket markaları gibi geleneksel olmayan işaretlerin de marka olabileceği benimsendi. Bununla birlikte “malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini…” münhasıran içeren işaretler marka olamaz.
2.Onay Mektubu
Türk hukukunda markada teklik ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke, kamu düzeninden sayılmaktaydı. Yeni düzenlemeye göre, bir markanın aynısı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzeri, önceki hak sahibinin onaylaması kaydıyla birden çok kişi adına tescil edilebilir.
Diğer yandan marka yayınına ve yine karara itirazlarda Türk Patent, tarafları Arabuluculuk Kanunu gereği uzlaşmaya teşvik edebilir. Uzlaşma halinde konu mahkemeye intikal etmeksizin ihtilaf çözülebilir.
3.Markanın Koruma Kapsamı
Önceki düzenlemede başkasına ait bir markayla aynı veya benzer işaretin, internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod (metatag), anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması marka ihlali kabul ediliyordu. Buna ilave olarak SMK’ya göre şu hususlar da marka ihlali sayıldı: a) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması, b) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması, c) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
4.Kullanılmayan Markalar İşlevsizleşti
Bugüne kadar Türkiye’de kullanılmayan binlerce marka tescillendi. Bu durum, şimdiye kadar Türk marka sicilinde ciddi bir kirlenmeye yol açtı. Yasa koyucu SMK’da öngördüğü yeni sistemle, marka sicilinde temizliğin önünü açtı. Şöyle ki Türk Patent’te itiraz aşamasında itiraz sahibinden ilgili markayı kullandığına ilişkin kanıt istenebilir. Kanıt istemenin şartları şunlardır:
a)Önceki marka ile sonraki başvuruya konu marka birebir aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olmamalı; yani sonraki marka mutlak red nedenine takılmamalı. Zira bu halde Türk Patent, başvuruyu re’sen (kendiliğinden) reddeder.
b)Önceki markanın Türkiye’deki tescil tarihinden itibaren beş yıl geçmeli,
c)Önceki marka, tescil edildiği mal ve hizmetlerde, sonraki markanın başvuru veya rüçhan tarihinden itibaren beş yıl süreyle ciddi şekilde kullanılmamış olmalı veya kullanmamanın haklı bir nedeni olmalı.
d)Sonradan marka başvurusu yapan, önceki marka sahibinden kullanım kanıtı sunmasını istemeli.
Kullanım kanıtı, aynı zamanda önceki marka sahibinin, kendinden sonra tescil edilen markanın hükümsüzlüğü davasında ve yine markayı sonradan kullanmaya başlayan kişiye karşı açacağı tecavüz davasında da istenebilir.
Yeni sistem bizi, kullanmadığın marka senin değildir, sonucuna götürüyor. Bununla birlikte kullanmama nedeniyle iptali düzenleyen önceki düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bu iptal nedeniyle beş yıllık kullanmama süresi SMK’nın yürürlüğe girdiği 10 Ocak 2017 tarihinden itibaren işleyeceği görüşü ağırlık kazandı. Bu konuda Yargıtay henüz kararını vermemekle birlikte ilgili çevrelerdeki ağırlıklı görüş bu yöne kaydı. Bu görüş kabul edilirse kullanmama nedeniyle iptal davası 2022’dan önce açılamayacak; açılanlar ise reddedilecek. Bu da binlerce dosyanın düşmesi anlamına geliyor.
5.İdari İptal
Marka sicilindeki temizliğin diğer ayağı ise idari iptaldir. Türk hukukunda bir markanın tescilinden sonra bu markanın iptali veya hükümsüzlüğü ancak mahkemelerde ileri sürülebilir. SMK’ya göre artık Türk Patent nezdinde de iptal talep edilebilir. Böylece çok daha kısa sürede ve daha az maliyetle haksız yere tescil edilen markaların sicilden terkini sağlanabilecek.
İptal nedenleri şunlardır: a) Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl boyunca kullanılmaması, b) Markanın jenerik hale gelmesi, c) Markanın halkı yanıltır hale gelmesi, d) Garanti ve ortak markaların teknik yönetmeliklerine aykırı kullanımı.
Bu hüküm, oldukça radikal bir düzenleme olduğu için yürürlüğe girmesi yedi yıl süreyle ertelendi. Yani bu imkân, 2024 yılından itibaren kullanılabilecek. Bu tarihe kadar iptal talepleri yine mahkemelerde görülecek.
6.Yayına İtiraz Süresi
Marka başvurularının Resmi Marka Bülteninde yayınından itibaren üç ay içinde yayına itiraz süresi iki aya indirildi. Bu düzenleme, bir taraftan tescil sürecini, diğer yandan marka başvurusuna itiraz edecek kişilerin itiraz süresini kısaltmış oldu.
7.Sessiz Kalma Nedeniyle Hak Kaybı
Mahkeme kararlarıyla esasen uygulanmaya başlanan sessiz kalma nedeniyle hak kaybı ilkesi artık kanuni bir kural haline geldi. Buna göre bir marka sahibi, kendi markasına benzeyen ve sonradan tescil edilen bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça bu markanın hükümsüzlüğünü isteyemez.
Tecavüz hali bakımından ilkeye yer verilmedi. Ancak mahkemeler ilkeyi, tecavüz davalarında da uyguluyor. Bir farkla ki bu halde kesin bir süre yoktur; ilgili mahkeme, her somut olaya bakarak süreyi belirliyor.
8.Marka Suçları Genişledi
SMK’ya göre bir markaya tecavüz ederek; a) mal üreten veya hizmet sunan, b) satışa arz eden, c) satan, d) ithal veya ihraç eden, e) ticari amaçla satın alan, f) bulunduran, g) nakleden veya depolayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilecektir.
9.Uluslararası Tükenme İlkesi Benimsendi
Entegre devre topografyaları ve içtihat hukuku bir tarafa bırakılırsa Türk hukukunda kural olarak ulusal tükenme kabul edilmişti. SMK, tüm hak kategorileri bakımından uluslararası tükenme ilkesini benimsedi. Böylece paralel ithalat serbestisi kanuni statüye kavuştu.
10.Önceki Tarihli Hakların Etkisi
Uygulamada kötü niyetli kişiler, başkasının markasının itibarından yararlanmak ya da patentli buluşunu kullanmak için bir marka, patent, faydalı model veya tasarım belgesi alıyor. Önceki mahkeme uygulamasına göre, sonradan alınan belge öncelikle hükümsüz kılınmalı ve ardından tecavüz davası açılmalıydı.
SMK’ya göre marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki tarihli hak sahiplerinin açtıkları tecavüz davasında artık kendi belgesine dayanarak savunma geliştiremez. Tescil kalkanı kaldırıldığı için artık tescil belgesi sahibine karşı da önceki marka sahibi tecavüz davası açabilir. Başka bir deyişle tescil belgeleri güvenli liman olmaktan çıktı.
11.Taklit Markalı Mallara Ekspres İmha Prosedürü
Suça konu taklit markalı mallardan yeteri kadar numune alınır ve kalan suç eşyası imha edilir. Bu imhanın yapılabilmesi için malın zarara uğraması, değerinde esaslı ölçüde kayıp tehlikesi bulunması ya da muhafazası ciddi külfet oluşturması aranır. Bu şartlardan birinin varlığı halinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak mahkeme kararıyla söz konusu mallar, daha yargılamanın başında imha edilir.
Comments 8