Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) 10 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sınai mülkiyet alanında önemli yenilikler getiren SMK’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte bazı alanlarda uygulamada belirsizlikler baş göstermiş, düzenlemeden etkilenen taraflar nezdinde tereddütler oluşmuştur. Uygulamada tereddüt oluşan konulardan biri de SMK 121 (9) ‘un nasıl uygulanacağına ilişkindir.
SMK’nın çalışan buluşlarına ilişkin hükümleri dikkate alındığında, bilimsel bir çalışma sonucu ortaya çıkan buluştan, bilimsel çalışmaya katkı yapan tarafların her birinin pay alması öngörülmektedir.
Diğer taraftan SMK’ın 121. maddesi, Yükseköğretim Kurumlarında yapılan buluşların buluş sahipliğini Yükseköğretim Kurumuna bırakarak, buluşların patent verilerek korunması ve ticarileştirilmesi süreçlerini Yükseköğretim Kurumlarının inisiyatifine bırakmıştır.
SMK 121’in ilk sekiz fıkrası, Yükseköğretim Kurumlarına yapılan buluşlara ilişkin genel kuralları düzenlerken, dokuzuncu fıkra ile üçüncü tarafın katkılarıyla yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan buluştan alınacak pay, taraflar arasında yapılacak sözleşmeye bırakılmıştır. Burada taraflar arasında yapılacak sözleşmenin tarafları kimler olmalıdır? Dokuzuncu fıkranın metninden kaynaklı tereddüt bu noktadadır. SMK 121 (9), “2547 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tanımlanan öğretim elemanları ile stajyerlerin ve öğrencilerin diğer kamu kurumları veya özel kuruluşlarla belirli bir sözleşme kapsamında yapmış oldukları çalışmalar sonucunda ortaya çıkan buluşlar üzerindeki hak sahipliğinin belirlenmesinde, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla sözleşme hükümleri esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu hükümden yola çıkarak ilgili Yükseköğretim Kurumunun bu fıkrada belirtilen elemanları Yükseköğretim Kurumundan bağımsız olarak bilimsel çalışmalara destek olan özel veya kamu kuruluşları ile bilimsel çalışma sonucu ortaya çıkan buluşun fikri hakları ile ilgili bir sözleşme yapabilir mi? Yoksa sözleşme, Yükseköğretim Kurumunun da içinde yer aldığı üç tarafın katılımı ile mi yapılmalıdır?
Kanun metni dikkatli okunduğunda Yükseköğretim Kurumunda yapılan hangi çalışmaların 9 uncu fıkra kapsamında olacağı tanımlanırken çalışmayı yapacak Yükseköğretim Kurumu personeli, öğrenciler ve stajyerler sayılmış, düzenlemede sözleşmenin tarafları belirtilmemiştir. Yükseköğretim Kurumunun ve üçüncü tarafın katkıları ile yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan buluş üzerinde tüm tarafların hak sahibi olması beklenen ve olması gereken bir durumdur. Bu sebeple, çalışmaya katkı veren tarafların tamamının katılımı ile bir sözleşme yapılması ve bu sözleşme ile çalışmadan ortaya çıkacak fikri hakların belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde, Yükseköğretim Kurumunda hizmet akdi çerçevesinde görev yapan kurum personelinin, kurumun altyapısını ve her türlü imkânını kullanarak ve izinsiz olarak üçüncü kişilerle belirli bir sözleşme çerçevesinde bilimsel çalışmalar yürütebilir ki bu durum, Yükseköğretim Kurumu ile çalışanları arasında uyuşmazlık nedeni olabileceği gibi, SMK ile getirilen yeni sistemin, Teknoloji Transfer Ofisleri ( TTO)’nin kuruluş ve gelişme süreçleri başta olmak üzere Yükseköğretim Kurumları üzerinde yenilikçilik alanında yaratması beklenen olumlu etkiyi ortadan kaldırır.
Sonuç olarak; SMK 121 (9) ile getirilen istisnanın amacı, Yükseköğretim Kurumu başta olmak üzere, projeye katkı yapan üçüncü kişi ve kişilerle araştırmacılar arasında fikri hakların paylaşımı konusunda diğer kanunlar saklı kalmak kaydı ile serbest sözleşme yapma hakkını garanti altına almaktır.
Comments 8