Kamu Çalışanları Kimlerdir?
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar [i) Devlet memurları (4 A’lılar), ii) Sözleşmeli personel (4 B’liler), iii) İşçiler (4 D’liler)] tarafından geliştirilen buluşlar, esas itibarıyla özel sektörde çalışanların geliştirdiği buluşların hukuki rejimine tabidir. Bu nedenle buluş faaliyeti yapan kamu kurum ve kuruluşları da aynen bir şirket gibi Buluş Yönetim Sistemi (BYS) (https://fikrimulkiyet.com/calisan-buluslari-1-bulus-yonetim-sistemi/) kurmalıdır. Aksi halde çok önemli hukuki risklerle karşılaşabilir. Bu riskler şöyle sıralanabilir:
-
Mevzuatta Öngörülen Formaliteleri Usulüne Uygun Yerine Getirmeyen Bir Kurum veya Kuruluşunun Buluşu Elinden Kayıp Gidebilir:
Bir kamu çalışanı, kamu kurum veya kuruluşu içinde buluş geliştirdiğinde patent hukukundaki gerçek hak sahipliği ilkesi gereği buluştan doğan haklar çalışanın kişiliğinde ve malvarlığında doğar. Oysa gerek idare gerekse de iş hukuku gereği çalışanın iş edimleri kamu kurum veya kuruluşunun malıdır.
“Çalışan Buluşçu, buluştan doğan mali haklara sahip olabilmesi için kamu kurum veya kuruluşu, buluşun kendisine bildiriminden itibaren dört ay içinde yazılı olarak hak talep etmelidir.”
Bu ayırımın pratik önemi büyüktür. Buna göre çalışan buluşçu, buluş yaptığını kamu kurum veya kuruluşuna yazılı olarak ve gecikmeksizin bildirmekle yükümlüdür (buluş bildirimi). Aksi halde bildirim yapmadığı için kurumun oluşacak zararlarını tazminle yükümlü olur. Buluştan doğan mali haklara sahip olabilmesi için kamu kurum veya kuruluşu, buluşun kendisine bildiriminden itibaren dört ay içinde yazılı olarak hak talep etmelidir (hak talebi). Aksi halde buluştan doğan haklar çalışanın malvarlığında kalır ve bundan sonra buluşla ilgili bir talepte bulunamaz. Dikkat edilirse mevzuatta öngörülen formaliteleri yerine getirmeyen bir kamu kurum veya kuruluşu, bazen yıllarca çalıştığı ve büyük miktarlarda Ar-Ge harcamaları yaptığı, belki de TÜBİTAK gibi başka bir kamu kurumundan fonladığı buluşu elinden kolayca kayıp gidebilir.
-
Mevzuatta Belirtilen Formalitelere Kamu Kurum veya Kuruluşunun Uymaması Nedeniyle Buluşa Sahip Olan Bir Çalışan, Buluşu Dilediği Gibi Kullanabilir, Bir Başkasına Devredebilir veya Lisans Verebilir:
“Bir kamu kurum veya kuruluşu, aslında kendisine ait olan ve fakat mevzuattaki formalitelere uymadığı için elinden kayıp giden hakları, satın almak zorunda kalabilir.”
Çalışan, buluşu pratikte kendisi kullanamayacaktır. Çalışan buluştan gelir elde etmek için buluşu ya devredecek ya da lisansa konu edecektir. Çalışan, buluşu genellikle rakip bir işletmeye kullandıracaktır. Parasını ödemek kaydıyla kamu kurum veya kuruluşu, çalışana geçen buluşu devralabilir veya çalışanından lisans isteyebilir. Çalışan hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın bu talebi geri çevirebileceği gibi serbest piyasa koşullarında devir/lisans bedeli de isteyebilir. Yani bir kamu kurum veya kuruluşu, aslında kendisine ait olan ve fakat mevzuattaki formalitelere uymadığı için elinden kayıp giden hakları, satın almak zorunda kalabilir. Bu tür bir uygulama ise idari ve belki cezai soruşturmalara yol açabilecek kadar vahim hukuki sonuçlar doğurabilir.
Kamu çalışanları ile özel sektör çalışanlarının buluşları iki açıdan farklılaşır:
i) Kamu çalışanının geliştirdiği buluşlar bakımından diğer kanuni düzenlemeler ile taraflarca akdedilen sözleşme hükümleri saklıdır. Bedele ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla kamu kurum ve kuruluşları, çalışan buluşlarıyla ilgili özel düzenlemeler yapabilir. Üstelik bu düzenlemeler yönetmelik ve genelge gibi ikincil mevzuatla da gerçekleştirilebilir. Yine kamu kurum ve kuruluşu ile çalışan arasında akdedilecek sözleşmelerle de mevzuatın öngördüğü sistem değiştirilebilir. Buna karşılık bedele ilişkin düzenlemeler sadece yeni bir kanunla değiştirilebilir.
ii) Özel sektör çalışanı ile kamu çalışanına verilecek bedel tamamen farklıdır. Şöyle ki özel sektörde tam hak talep eden işveren, çalışanına makul bedel ödemek zorundadır. Teşvik ödülü adı altında net asgari ücretten az olmayan bir meblağı da ödeyecektir. Buna karşılık kamu kurum ve kuruluşları teşvik ödülü ödemez. Kamu çalışanına ödenecek makul bedel, buluştan elde edilen gelirin 1/3’ünden az olamaz. Böylece yasa koyucu kamu çalışanları bakımından makul bedel yerine, gelir paylaşımını kabul etmiştir. Demek ki gelir yoksa bedel de ödenmez. Eğer buluş konusu bizatihi kamu kurum veya kuruluşu tarafından kullanılıyorsa ödenecek bedel, bir defaya mahsus olmak üzere bedelin ödendiği ay için çalışana ödenen net maaşın on katından fazla olamaz.
Son olarak belirtelim ki kamu kurum ve kuruluşu ile çalışanı arasında buluşla ilgili yaşanabilecek ihtilaflar zorunlu tahkime tabidir. Aynen özel sektör çalışanı gibi bir kamu çalışanı, bağlı bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunu tahkim mahkemesinde dava edebilir. Çalışanın istifa veya emeklilik gibi bir nedenle işten ayrılması bu sonucu değiştirmez.
Comments 37