Günümüzde geçerli olan kapitalist ekonomik düzenlerde patent koruması büyük önem taşıyor. Patent koruması, sermayeyi (işletmeleri) yeniliğe teşvik amacıyla tasarlanmıştır. Çalışan buluşçuya buluş bedeli ödenmesini güvence altına alan çalışan buluşları mevzuatı da çalışanları (işçileri) buluş yapmaya özendirir. Böylece patent hukukunun genel amaçlarından olan buluşa teşvik dürtüsü çalışanlar bakımından da gerçekleşmiş olur. Önceleri sadece buluşları koruyarak patent sisteminden beklenen faydayı sağlamayı amaçlayan yasa koyucular, sonradan fikir işçilerinin ödüllendirilmesinin de gerekli olduğunu kabul etmeye başladı.
Hukukumuzda işveren, maaşına ilave olarak çalışan buluşçuya “buluş bedeli” ödemek zorunda. Yasa koyucunun gözünde çalışan buluşçu “özellikli kişi” olduğu için “özel muamele” görmeli.
Buluştan doğan hakların işverene geçirilmesi, bedel hakkının doğumu ve bedelin hesaplanması gibi pek çok konuda mevzuatta emredici hükümler bulunuyor. Yasa koyucu, çalışanı işverene karşı katmanlı bir şekilde koruyor. Çalışan buluşlarına ilişkin sözleşme özgürlüğünün önemli ölçüde sınırlandırılması, sözleşmenin nispi emredici nitelikte olması ve hakkaniyete uygunluk ilkeleri bu katmanları oluşturuyor. O kadar ki emredici kurallarla getirilen sınırlandırmaların tamamına uyularak akdedilen bir sözleşme dahi hakkaniyete aykırıysa geçersizdir. Sözleşmenin veya bedelin hakkaniyete aykırılığı itirazlarını taraflar, iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren en geç altı ay içinde yazılı olarak ileri sürebilir. Bu nedenle uygulamada bu sözleşmelerin hukuka uygun şekilde hazırlanması büyük önem taşıyor.
Çare nedir? Şirketler, çalışanları tarafından geliştirilen buluşlarla ilgili işletme içinde bir Buluş Yönetim Sistemi (BYS) kurmalı. İşletme içinde bir BYS’nin kurulması kamu destekli projeler için de gerekli. Çünkü bu tür projelerde geliştirilen buluşlar, desteği sağlayan kamu kurumuna bildirilmeli ve hak talebinde bulunulmalı. Aksi halde destekten faydalanan şirket buluş üzerindeki hakları kaybeder.
Buluş faaliyeti içindeki bir kamu kurumu, aynen özel bir işletme gibi kendi içinde BYS kurmalı. Aksi halde sözünü ettiğim riskler kamu kurum ve kuruluşları için de geçerli. Hatta bu tespitimiz üniversitelerde geliştirilen buluşları da kapsıyor. Çünkü yasa koyucu, bu buluşlar için de emredici kurallar benimsedi.
Comments 156