SMK’nın markalara ilişkin getirdiği yenilikler için şu linkteki (Link) çalışmamıza bakınız. Bu çalışmamızda patent ve faydalı modellere özgü dikkat çekici yenilikler incelenecektir.
Biyoteknolojik Buluşlar
SMK’da, Türkiye’nin taraf olduğu DTÖ/TRIPS anlaşmasının 27. maddesine uygun şekilde teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilebileceği düzenlendi. Yine patent koruması bakımından teknoloji alanına bağlı bir ayırım yapılmayacağı özel olarak belirtildi. Buna karşılık birinci ve ikincil tıbbi kullanıma ilişkin Avrupa Patent Sözleşmesinin (EPC) m. 54/ IV ve V hükmüne karşılık gelen hükümlere yer verilmedi.
Türkiye’nin de tarafı olduğu EPC hükümleri bir tarafa bırakılırsa Türk patent hukukunda biyoteknolojik buluşların patentlenebilirliğine ilişkin düzenleme yoktur. SMK’da da biyoteknolojik buluşlar özel olarak düzenlenmedi. Bununla birlikte SMK’da konuya ilişkin bitki çeşidi, biyolojik materyal, geleneksel bilgi gibi terimlere yer verildi. Yine evrensel olarak kabul gören biyoteknolojik buluşların patantlenebilirliğinin istisnaları da düzenlendi.
Mevzuatta sayılan istisnalar bir tarafa bırakılırsa Türk Patent ve mahkeme uygulamasında, biyoteknolojik buluşların patentlenebileceğini kabul edilmektedir.
Patent İhlaline Cezai Yaptırım Kaldırıldı
1995 yılında kabul edilen 551 sayılı Patent KHK ile patente tecavüz halinde bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüştü. Bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi, suçta kanunilik ilkesine aykırı bularak iptal etti. Bir politika gereği SMK’da patent ihlaline sadece hukuki yaptırım getirildi; cezai yaptırım kabul edilmedi. Buna göre bir patenti ihlal eden kişiler, sadece hukuk mahkemesinde yargılanacak; savcılık ve ceza mahkemesi nezdinde yargılanamayacaktır.
Bunun da ötesinde SMK’da sadece marka suçları düzenlendi; patent, faydalı model, tasarım, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adlarının ihlali hallerinde cezai yaptırım kabul edilmedi.
Tescil Sonrası İtiraz Kabul Edildi
Önceki düzenlemede gerçek anlamda patent başvurusuna itiraz sistemi bulunmuyordu. SMK’da üçüncü kişilere itiraz imkanı sağlanarak patent sisteminde kalitenin artırılması hedeflendi. Üçüncü kişiler, patentin verilmesi (tescili) kararının resmi patent bülteninde yayınından itibaren 6 ay içinde aşağıdaki hallerde itiraz edebilir:
a) Patentin koruma kriterlerini karşılamadığı,
b) Buluşun, yeterince açıklanmadığı,
c) Patent konusunun, başvurunun ilk halinin kapsamını aştığı.
İncelemesiz Patent Sistemi Kaldırıldı
Olumsuz araştırma raporu gelen başvuru sahipleri, Türkiye’de inceleme raporu talep etmeksizin kendilerine incelemesiz patent belgesi verilmesini TPE’den talep edebiliyordu. Böylece aslında koruma şartlarını karşılamayan başvurulara incelemesiz patent belgesi veriliyordu. İncelemeli patentler 20 yıl, incelemesiz patentler ise 7 yıl korunuyordu.
İncelemesiz patent belgesi uygulaması ile patent sistemini zaafa uğrattığını dikkate alan kanun koyucu, SMK ile incelemesiz patent sistemini tümüyle kaldırdı. Böylece Türkiye’de artık dünya standartlarında gerçek patent belgeleri verilebilecektir.
Faydalı Modellere Araştırma Raporu Geldi
Önceki düzenlemeye göre faydalı modeller herhangi bir araştırma ve incelemeye tabi değildi. Yani herhangi bir buluşun dünya çapında yeni ve sanayiye uygulanabilir olduğu iddiasıyla herkes buluşlara faydalı model belgesi alabiliyordu. Bu beyanların gerçeğe uygunluğu Türk Patent tarafından kontrol edilmiyordu. Böylece aslında yüzyıllardır bilinen buluşlar tescillenmekteydi. Bu belgelere dayanılarak rakip firmalara karşı davalar açılıyordu. Bu durum sistemin en zayıf noktalarından birisi idi.
SMK’da faydalı modeller için araştırma raporu şartı getirildi. Buna göre başvuru sahibi, başvurudan itibaren 2 ay içinde araştırma raporu hazırlanması için talepte bulunacak, aksi halde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır. Araştırma raporunun olumlu olması durumunda belge verilecek; aksi halde başvuru reddedilecektir.
Üniversitelerdeki Patent Potansiyeli Harekete Geçiriliyor
Kural olarak çalışan buluşlarının sahibi işverenlerdir. Önceki düzenlemede üniversiteler bu kuralın istisnasını oluşturuyordu. Yani üniversite öğretim elemanlarınca geliştirilen buluşların sahipleri, bunları geliştiren öğretim elemanlarına ait idi. Buna profesör imtiyazı deniyordu. Uygulamada öğretim elemanları, geliştirdikleri buluşlara maddi imkansızlık gibi nedenlerle patent başvurusu dahi yapamadıkları için pek çok nitelikli buluş, koruma şemsiyesine bürünemeden oyun dışında kalıyordu.
SMK’ya göre yükseköğretim kurumlarında geliştirilecek buluşların sahibi, artık öğretim elemanları yerine, ilgili yükseköğretim kurumları olacaktır. Yani profesör imtiyazı kaldırıldı. TÜBİTAK teşvikleri bazı yükseköğretim kurumlarında kurulan Teknoloji Transferi Ofisleri (TTO) ve yine üniversitelerin kampüslerinde kurulan teknoparklar eliyle üniversitelerde geliştirilen bu buluşlar önce patentlenecek, ardından da ticarileştirilebilecektir. Patentli buluşun ticarileştirilmesinden elde edilecek gelirin en az 1/3’ü buluşu yapan öğretim elemanlarına verilecektir. Böylece yükseköğretim kurumlarında deyim yerindeyse bir patent iklimi oluşturulması hedeflenmektedir.
Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlar Ekonomiye Kazandırılıyor
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlar, destekten yararlanan kişilere ait olacaktır. Eğer anılan kişiler, bu şekilde geliştirilen buluş üzerinde hak sahipliği talep etmezse o zaman ilgili buluş, destek veren kamu kurumuna ait olacaktır. Destekten yararlanan kişi, hak sahipliği talep ederse, patent başvurusu yapmakla da yükümlüdür.
Bu düzenleme, inovatif projelerin TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kamu kurum ve kuruluşlarınca desteklenmesini, ortaya çıkacak buluşların da sahipliğini, proje sahibine vermeyi hedefliyor. Eğer proje sahibi, ortaya çıkacak buluş üzerinde hak talep etmezse o zaman bunların, desteği veren kuruma ait olacağı ayrıca düzenleniyor. Böylece her hâlükârda ortaya çıkan buluşların ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor.
Patent-Islahçı Hakkı Kesişiminde Küçük Çiftçi İstisnası Getirildi
Son yıllarda EPO, “teknik unsur barındıran bitki çeşitlerinin” patentlenebilirliği eğilimindedir. O kadar ki bugün patent-ıslahçı çizgisi iyice inceldi. Bu eğilime bağlı olarak patent-ıslahçı hakkı kümülasyonu uygulamada büyük önem kazanmaya başladı.
SMK konuya ilişkin önemli düzenlemeler içeriyor. Buna göre küçük çiftçi, kendi işlediği arazisinde patentli bir ürün ile yaptığı üretim sonucunda ortaya çıkan üründen elde edeceği çoğaltım materyalini, yine kendi işlediği arazisinde yapacağı yeni üretimler için kullanabilir.
Yine çiftçi, patentli damızlık veya diğer hayvan üreme materyalini, tarım amaçlı kullanabilir. Bu hak, çiftçinin kendi tarım etkinliğini sürdürme amacıyla hayvan veya diğer hayvan üreme materyalinin kullanılmasını kapsar.
Son olarak, ıslahçının, önceki bir patente tecavüz etmeden yeni bir bitki çeşidi geliştirememesi halinde patent zorunlu lisansa konu olacaktır.
Hakların Yeniden Tesisi Yoluyla Hak Kayıplarının Önüne Geçildi
Uygulamada patent ve faydalı model başvurusu sahipleri, başvuru aşamasındaki birtakım sürelere uymadıkları için hak kayıpları yaşıyordu. SMK, bu kayıpların önüne geçebilmek için telafi süreleri öngördü.
Buna göre başvuru sahibi, başvuru aşamasındaki bazı basit işlem sürelerine uymaması halinde 2 ay içinde, ücretini ödeyerek işlemlere devam edilmesini talep edebilecek. Önceki düzenlemede böyle bir hüküm olmadığından en ufak bir hatada başvuru ya reddediliyor ya da geri çekilmiş sayılıyordu.
SMK’da basit işlem ile telafi edilemeyen haller bakımından ayrı bir süre daha öngörüldü. Buna göre, başvuru sahibinin gerekli özeni göstermesine rağmen bir süreye uymadığı için hak kaybı yaşamışsa, 2 yılı geçmemek kaydıyla, uymama nedeninin ortadan kalkmasından itibaren 2 ay içinde ücret ödeyerek hakların yeniden tesisini isteyebilir. Esasen bu düzenleme mücbir sebep (force majeure) hallerine karşılık gelmektedir.
Basit işlem sürelerine uymama halinde 2 aylık süre için bir gerekçe göstermek gerekmez. Buna karşılık force majeure hallerinde mutlaka süreye uyulmama gerekçesini sunma zorunluluğu vardır.
Son olarak mücbir sebep süresi esnasında başvuruya konu buluşu Türkiye’de iyi niyetli bir şekilde kullanan ya da kullanım için ciddi ve gerçek tedbirler alan kişiler, sahip oldukları işletmenin makul ihtiyaçlarını giderecek ölçüde buluşu ücretsiz olarak kullanmaya devam edebilir. Yani arada kullanımı gerçekleştiren kişilere bedelsiz bir kanuni lisans hakkı tanınmaktadır.
Comments 10