Fikri Mülkiyet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Temel Bilgiler
    • Fikri Mülkiyet
    • Telif Hakkı
    • Marka
    • Patent
    • Faydalı Model
    • Tasarım
    • S.S.S
  • Kütüphane
    • Mevzuat
    • Karar
    • Kitap
    • Makale
    • Sunum
  • Linkler
    • turkpatent.gov.tr
    • telifhaklari.gov.tr
    • wipo.int
    • euipo.europa.eu
    • epo.org
  • İletişim
Fikri Mülkiyet
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Temel Bilgiler
    • Fikri Mülkiyet
    • Telif Hakkı
    • Marka
    • Patent
    • Faydalı Model
    • Tasarım
    • S.S.S
  • Kütüphane
    • Mevzuat
    • Karar
    • Kitap
    • Makale
    • Sunum
  • Linkler
    • turkpatent.gov.tr
    • telifhaklari.gov.tr
    • wipo.int
    • euipo.europa.eu
    • epo.org
  • İletişim
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Fikri Mülkiyet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Marka

Markanın Hükümsüzlüğü Davalarında “Zamanaşımı” Hususunun Değerlendirilmesi

ABDULLAH GEVHER
4 Mart 2024
0
Markanın Hükümsüzlüğü Davalarında “Zamanaşımı” Hususunun Değerlendirilmesi

Flynt/Bigstock.com

0
PAYLAŞIMLAR
8.3k
GÖRÜŞLER
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşGönder

Sınai Mülkiyet Kanuna göre markanın amacı; “Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini” sağlamasıdır. Bu sebepten, ticari hayatta kişiler arasında ve genelde de ticari şirketlerin markalarından dolayı, birçok ihtilaf mevcut olmaktadır.. İşbu ihtilaflardan birisi de “Markanın Hükümsüzlüğü”dür. Peki “Markanın Hükümsüzlüğü” nedir? Ne zaman ve ne koşulda bu dava türü açılır?

Marka alanında hükümsüzlük “Tescil edilmiş bir markanın, gerekli koşullara sahip olmaması nedeniyle dava yoluyla iptali ve böylece evvelce elde edilmiş marka hakkının son bulması” demektir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 25. maddesinin 6. fıkrasında hükümsüzlük talebinde bulunmak için hak düşürücü süre düzenlenmiştir. Buna göre; “Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.” 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nın 42. maddesinde de benzer bir düzenleme bulunmaktaydı. Yani, tescilli bir marka sahibi, iltibas-karışıklık-ilişkilendirilme ihtimali doğuracak tescilli markalara karşı markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl içerisinde sessiz kalır ise, artık söz konusu markanın hükümsüzlüğünü isteyemez. Zira kullanıma 5 yıl boyunca sessiz kaldığı için; artık karşı çıkma ve hükümsüzlük talep etme hakkını kaybetmiştir. Lakin mevzuatta bu durumun istinası; marka sahibinin kötü niyetli olma hali, olarak düzenlenmiştir. Buna göre; sonraki tarihli marka tescilinin “kötü niyetli” olduğu ispat edildiği taktirde, herhangi bir zamanaşımı durumundan kaynaklı hak kaybı söz konusu olmayacaktır. Söz konusu durumu anlamlandırmak açısından Yargı Kararları ile örneklendirmekte fayda vardır;

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bir kararında (Esas No: 2019/773 Karar No: 2019/2100 Karar Tarihi: 13.03.2019) “… olaya uygulanacak 556 sayılı KHK 41/a maddesi uyarınca marka hükümsüzlük davası 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Kötü niyetle tescil edilen markalar yönünden ise hükümsüzlük davasi açma hakkı hak düsürücü süreye bağlı değildir. Ancak bu halde, dava açan kişinin de kötüniyetli olmaması ve aynı zamanda karşı tarafin kötüniyetini ispat etmesi gerekir. Tek basina tanınmış bir markanın aynı/benzer tescil edilmiş olması markanın kötüniyetli tescil edildiği anlamına gelmez. Böyle bir ihtimalde 556 sayılı KHK 8/4 maddesi koşulları dikkate alınarak hükümsüzlük talebinin incelenmesi gerekir. Bu kapsamda, davalının 98/3491 sayılı “LEXUS” ibareli ve 20.03.1998 başvuru konusu yaptığı markasını kullanıyor olması da dikkate alındığında, başvuru tarihi itibariyle kötü niyetli olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir…” demektedir. Yani; kötü niyetli tescil edilen markalara karşı herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu olmayıp; kötü niyeti davayı açanın ispat etmesi gerektiği, bir markanın sadece tanınmış markanın aynısı ya da benzeri şekilde tescil edilmiş olmasının kötü niyetli bir tescil anlamına gelmeyeceği net olarak ifade edilmiştir. Ek olarak;

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi bir kararında (E. 2017/3165 K. 2019/2577 Karar Tarihi: 22.11.2019) “…davalının davacının murisinin ismini ve fotoğrafını taşıyan markayı 38. sınıfta tescil ettirmesinin murisin sporcu başarısından ve isminin tanınmışlığından yararlanma amacı güttüğü, kötüniyetli olduğu, mirasçısı davacının markanın hükümsüzlüğünü istemekte hukuki yararının bulunduğu, davanın markanın tescil tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren beş yıllık dava açma süresinde açıldığı, kaldı ki kötü niyetli tescilin hükümsüzlüğü davasının süreye tabi olmadığı,…” demekte olup, işbu hükümsüzlük davalarında 5 yıllık hesaplama tarihinin aleyhine dava açılan markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl olarak dikkate alınması gerektiğini, kötüniyet ispat edildiği taktirde ise herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu olmayacağını karara bağlamıştır.

Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bir diğer emsal kararında (E. 2019/369 K.2019/7529 Karar Tarihi: 26.11.2019) “…davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu kabul edilse dahi marka tescilinden yaklaşık 21 yıl sonra işbu hükümsüzlük davasının açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, emsal kararlara göre marka tescilinin kötü niyetli olduğu hallerde dahi sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğranmasının mümkün bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir…” demekte olup, markasının yurtdışında çok önceden beri tescilli olmasından ve uzun bir süre sonra açılan işbu davanın sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını tespit etmiştir. Söz konusu örnekler çoğaltılabilecektir.

İşbu çerçevede, hükümsüzlük davalarında hak düşürücü süre yönünden; kötü niyetli tescilin ispatı ve hangi sürelerde kötü niyet halinde 5 yıllık sürenin işlemeyeceği açısından soru işaretleri aklımıza takılmış olabilir.

Marka hükümsüzlük davalarında kötü niyetin tespit edilmesi her olayın kendine özgü koşullarına göre mümkün olmaktadır. Bu durumda, markalarındaki işaretlerin, kelimelerinin aynılığı ya da benzerliği, tarafların birbirinden haberdar olma ihtimalinin değerlendirilmesi, faaliyet sektörlerin aynılığı ya da benzerliği gibi daha çok bağımsız unsur bir araya getirilip bu çerçevede değerlendirilebilecektir.

Kötü niyet halinde kural olarak 5 yıllık sürenin işleyemeyeceği kabul edilse de; haksız ve kötü niyetli tescilin varlığından haberdar olunmasına rağmen, buna uzun süre sessiz kalınması halinde de hükümsüzlük davası açma hakkının kaybedileceği; zira aksinin hakkın kötüye kullanılması hali teşkil edeceği Yargıtay kararlarıyla hükme bağlanmıştır.

Sonuç olarak, Markanın Hükümsüzlüğü davalarında, Müvekkil Markasına ya da markanıza, sonradan tescil edilmiş bir markada ortaya çıkan iltibas-karışıklık-ilişkilendirilme durumunun söz konusu olabileceği durumlarda, karşı tarafın markasının tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde işbu davanın açılması gerekmektedir. Lakin “kötü niyetli tescilin” ispat edilmesi durumunda hükümsüzlük talebi için mevzuat herhangi bir süre öngörmemiş olsa da; herhangi bir içtihat sürprizi ile karşılaşmamak adına öğrenildikten sonra derhal işbu davanın açılmasını sayın okurlarımıza tavsiye ederiz.

Download Nulled WordPress Themes
Download Nulled WordPress Themes
Download Nulled WordPress Themes
Download Nulled WordPress Themes
online free course
download karbonn firmware
Premium WordPress Themes Download
free online course
Önceki Yazı

Home-Office Çalışmada Siber Güvenlik

Sonraki Yazı

İlk “Fikri Mülkiyet Hukuku” Doçenti Belli Oldu

Sonraki Yazı
Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

İlk “Fikri Mülkiyet Hukuku” Doçenti Belli Oldu

Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Fikri Mülkiyet Davalarında Yargıtay’ın Yeni İçtihadı

Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Fikri Mülkiyet Davalarında Yargıtay’ın Yeni İçtihadı

Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

Çalışan Buluşları ve Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlar İle İlgili Uygulama Kılavuzları Yayımlandı

Umuma Açık Yerlerde Müzik Kullanımının Suç Vasfı ile İlgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Yeni İçtihadı

Umuma Açık Yerlerde Müzik Kullanımının Suç Vasfı ile İlgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Yeni İçtihadı

Türkiye’de Gen Dizilerinin Patentlenebilirliği

Türkiye’de Gen Dizilerinin Patentlenebilirliği


  • Cahit Suluk
    Doç. Dr. Avukat
    [email protected]
    Tüm Yazıları
    Cahit Suluk
    Doç. Dr. Avukat

    Kariyer

    İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1992 yılında bitirdi. Tasarımların hukuken korunması konulu teziyle 2000 yılında doktora derecesi aldı. Çalışan Buluşları Hukuku adlı tezi ile 2020 yılında Doçentlik unvanı aldı.2001 Yılından beri İstanbul’da fikri mülkiyet hukuku alanında avukatlık yapmaktadır.

    Dr. Suluk, 2002-2008 yıllarında İTÜ’de fikri mülkiyet hukuku dersleri verdi. Yine Kadir Has Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesinde misafir öğretim üyesi sıfatıyla görev yaptı. Halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde fikri mülkiyet hukuku dersleri vermektedir.

    Fikri mülkiyet hukukuna ilişkin kanun hazırlıklarında da bulunan Dr. Suluk’un on iki adet kitabı, kırk civarında makalesi ve dokuz tebliği yayımlandı. Dr. Suluk’un akademik çalışmaları, Türkiye çapında geniş bir kitle tarafından takip edilmektedir.

    Dr. Suluk, Haziran 2004’te Dünya Ticaret Örgütü ile Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatının Cenevre’de ortaklaşa düzenlediği iki haftalık programa Türkiye’yi temsilen katıldı.

    Patentlerin korunması konulu doçentlik tez çalışması için Münih’teki Max Planck Enstitüsünde dört ay süreyle araştırma yaptı. 

    Uzmanlık

    Telif, Marka, Patent, Tasarım, Haksız Rekabet, Medya, Bilişim

    Unvan

    Avukat (İstanbul Barosu)

    Marka ve Patent Vekili (Avrupa Patent Vekili)

    Öğretim Üyesi (İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi)

    Bilirkişi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk ve Ceza Mahkemeleri)

    Dil

    İngilizce

    Üyelik

    ALAI, INTA, AIPPI, İstanbul Barosu, Türk Patent ve Marka Kurumu, İstanbul Ticaret Odası Fikri Mülkiyet Komisyonu.


Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

II. Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka Sempozyumu | 02 Aralık 2024

26 Kasım 2024
Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

III. Bilişim ve Teknoloji Hukuku Sempozyumu 29-30 Kasım 2024

12 Kasım 2024
Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

V. Fikri Mülkiyet Hukuku Uluslararası Sempozyumu 30 Kasım – 1 Aralık 2023

22 Kasım 2023
Prof. Dr. Ali Necip Ortan’a Armağan İçin Makale Çağrısı

V. Fikri Mülkiyet Hukuku Uluslararası Sempozyumu | 30 Kasım 2023

20 Eylül 2023

EN ÇOK OKUNANLAR

Markanın Hükümsüzlüğü Davalarında “Zamanaşımı” Hususunun Değerlendirilmesi

Markanın Hükümsüzlüğü Davalarında “Zamanaşımı” Hususunun Değerlendirilmesi

4 Mart 2024
Güzel Sanat Eserleri ve Telif

Güzel Sanat Eserleri ve Telif

2 Ocak 2019
Tescilsiz Fikri Ürünlerin Haksız Rekabet Hükümleri ile Korunması

Tescilsiz Fikri Ürünlerin Haksız Rekabet Hükümleri ile Korunması

6 Ağustos 2019
Fikri Mülkiyet Hukukunda Arabuluculuk

Fikri Mülkiyet Hukukunda Arabuluculuk

7 Ocak 2019

KATEGORİLER

  • Bilişim (18)
  • Coğrafi İşaret (1)
  • Diğer (1)
  • Duyurular (42)
  • Fikri Mülkiyet (11)
  • Haksız Rekabet (1)
  • Marka (23)
  • Patent (28)
  • Sinema (1)
  • Sınai Mülkiyet (5)
  • Tasarım (4)
  • Telif (33)
  • Yapay Zeka (8)

Arşivler

  • Kasım 2024
  • Haziran 2024
  • Nisan 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Mart 2016


Fikri Mülkiyet





Kurumsal Web Tasarım

Temel Bilgiler

  • Fikri Mülkiyet
  • Telif Hakkı
  • Marka
  • Patent
  • Faydalı Model
  • Tasarım
  • S.S.S

İletişim

Adres : Altunizade Mah. Fahrettin Kerim Gökay Cad. Okul Sok. Altunizade Sitesi, 1 A Blok, Daire 12 Üsküdar / İstanbul
Tel :  (0) 216 474 12 07
Faks :  (0) 216 474 12 09
Eposta : [email protected]
  • Veri Politikası
  • Aydınlatma Metni

© 2019 - FikriMulkiyet.com Tüm Hakları Saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Temel Bilgiler
    • Fikri Mülkiyet
    • Telif Hakkı
    • Marka
    • Patent
    • Faydalı Model
    • Tasarım
    • S.S.S
  • Kütüphane
    • Mevzuat
    • Karar
    • Kitap
    • Makale
    • Sunum
  • Linkler
    • turkpatent.gov.tr
    • telifhaklari.gov.tr
    • wipo.int
    • euipo.europa.eu
    • epo.org
  • İletişim

© 2019 - FikriMulkiyet.com Tüm Hakları Saklıdır.