Avrupa Adalet Divanı (CJEU), Svensson ve BestWater davalarında web sitesi sahiplerinin, internette serbestçe ulaşmanın mümkün olduğu fikri eserlere link kurmak suretiyle internet kullanıcılarını yönlendirebileceği yönünde karar vermiştir.
Svensson kararına konu bir olayda “Göteborgs-Posten” adlı İsveç gazetesi, makaleleri gazetenin web sayfasında da yayımlamaktadır. “Retriever Sverige” adlı bir başka İsveç firması ise web sitesinde başka web sitelerinde yayımlanmakta olan makalelere -ki bunlar arasında “Göteborgs-Posten” sitesi de bulunmaktadır- tıklanabilen internet linklerinden oluşan listeler sunmaktadır.
Konu, temyiz mahkemesi tarafından CJEU’ne taşınmış, bahsi geçer şekilde link verme eyleminin AB hukuku açısından “umuma iletim” oluşturup oluşturmayacağı sorusunun cevabı aranmıştır.
CJEU, ilgili AB Uygulama Direktifi (No. 2001/29) m. 3(1)] uyarınca bir eseri umama iletecek her fiilin telif hakkı sahibinin iznine bağlı olduğunu; bu hükümden iki kümülatif kriterin ortaya çıktığını, yani bir eseri “iletme eylemi” ile o eserin iletileceği bir “umum”un bulunması gerektiğini; bu bağlamda, koruma altındaki eserlere tıklanabilen link verilmesinin umuma iletme eylemi oluşturacağını, zira onu oluşturan fertlerin erişim sağlayabilmesine imkan sağlayacak şekilde bir eseri kamuya arz etmenin kamuya iletme eylemi için yeterli olduğunu; “Retriever Sverige” tarafından işletilen sitenin potansiyel kullanıcılarının “umum/kamu” olarak nitelenebileceğini, zira bu potansiyel kullanıcıların belirsiz ve çok sayıda olduğunu kararında belirtmiştir. Bununla birlikte CJEU, iletimin “yeni” bir kamuya yönelmiş olması gerektiğini, yani telif hakkı sahiplerinin ilk kez kamuya iletme eylemine izin verdikleri esnada dikkate almamış oldukları bir kamunun esas alınması gerektiğini; burada ise, böylesine “yeni” bir kamunun bulunmadığını, zira “Göteborgs-Posten” sitesinde (link verilen sitede) sunulan makalelere erişim kısıtlaması getirilmemesi nedeniyle serbestçe erişilebilmesi karşısında, “Retriever Sverige” sitesinin (link veren sitenin) kullanıcılarını, hak sahibi gazeteciler tarafından makalelerinin “Göteborgs-Posten”da yayımlanmasına izin verirlerken zaten dikkate almış oldukları kamunun (baştaki hedef kitlenin) bir parçası olarak addetmek gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Böylece CJEU; bir web sitesi sahibinin, serbest erişime açık şekilde bir başka sitede yer alan koruma altındaki eserlere tıklanabilen linkler vasıtasıyla internet kullanıcılarını yönlendirebileceği sonucuna varmıştır.
BestWater kararına konu olayda ise davacı “BestWater” firması, su arıtma sistemleri üretmektedir. Aynı firma, su kirlenmesini konu edinen yaklaşık iki dakikalık reklam filminin de hak sahibidir. Film “Youtube”tan erişilebilir durumdadır. Davalı şahıslar (Herr Mebes, Herr Potsch) ise, davacı “BestWater” firmasının rakibi olan firmanın ticari mümessilidir. Web sitelerinde davalılar, çerçeveleme (frame) tekniğiyle link vermek suretiyle söz konusu filme bağlantı sağlamışlardır. Böylece, davalıların web sayfasını ziyaret edenler linki tıkladıklarında aslında “youtube” video platformundan (sunucusundan) kaynaklanan söz konusu filmi sanki içinde bulundukları web sayfasının bir parçasıymış gibi izleme imkanına kavuşmuşlardır. Bunun üzerine “BestWater” firması, filmin izinsiz olarak davalılar tarafından kamuya erişilebilir kılındığından bahisle dava açmıştır.
Alman Federal Mahkemesi, Direktifin ilgili hükmüne uygun olarak bir eserin halihazırda umuma iletiminin sağlanmış olması durumunda aynı teknik kullanılmak suretiyle yeni bir iletim eyleminin varlığından bahsedilebilmesi için bu eylemin yeni bir kamu önünde yapılmış olması gerektiğini belirtmiştir. Bu yüzden yargılamaya esas olan davada davalıların davacı BestWater tarafından üretilmiş filme link verme eylemi, filmin halihazırda kamunun serbestçe erişimine açık şekilde video platformunda yer alması nedeniyle yeni bir kamuya iletim sonucunu doğurmaz. Bu yargıya varan Federal Mahkeme, söz konusu linkin çerçeveleme (framing) tekniğini kullandığına da dikkat çekmiştir. Bu teknik ise web sitesi işleticisine bir eseri kopyalamak zorunda olmadan sahip olmasına (benimsemesine), dolayısıyla da çoğaltma hakkına dair hükümlerin uygulama alanına dahil olmasını sağlamaktadır. Buradan hareketle Federal Mahkeme, yeni bir teknik ya da yeni bir kamunun söz konusu olmadığı bu gibi durumlarda Direktife göre bir kamuya iletim söz konusu olacak mıdır sorusunun cevabını aramaktadır.
CJEU’nin yerleşik içtihatlarına göre, halihazırda kamunun erişimine açık olan koruma altındaki bir esere bir başkası tarafından çerçeveleme (framing) tekniği kullanılmak suretiyle gömülü (inline) link verilmesi eylemi tek başına bahsi geçen Direktif bağlamında bir umuma iletim oluşturmaz meğerki söz konusu eserin iletiminde başka bir teknik usul kullanılmış ya da yeni bir kamu söz konusu olsun.
Türk hukuku bakımından da gerek yüzeysel, gerekse derin linkler bakımından bir siteden diğer bir siteye tıklanabilen linkler vasıtasıyla erişim sağlanmasının eser sahiplerinin fikri haklarını ihlal etmediği sonucuna varabiliriz. Yeter ki söz konusu eserler hak sahiplerinin izniyle halihazırda kamunun serbest erişimine sunulmuş olsun.
Çerçeveleme ve gömülü link şeklindeki linkler ise, link denildiğinde esas itibariyle akla gelen yüzeysel ve derin linklerden (tıklanabilen linklerden) metot olarak farklılık taşımaktadır. Şöyle ki, basit linkte başka bir web sayfasının ana sayfasına bağlantı kurulmakta, derin linkte bu bağlantı ana sayfa yerine alt sayfalara, verilere yapılmaktadır. Ayrıca bu iki link türünde kullanıcı aktif olarak yer almakta, linke tıklayarak ilgili unsura bağlantı sağlamaktadır. Oysa ki çerçevelemede ve gömülü linkte kullanıcı genel olarak aktif olmadığı gibi çoğu kez başka bir web sitesine bağlandığının farkına dahi varmamaktadır. Farklılık, çerçevelemede link verilen site bütünü itibariyle yer almakta, gömülü linkte ise link verilen sitenin belirli bir unsuru (resim vs.) yer almaktadır.
Bu bakımdan gömülü linkler ve çerçeveleme bakımından yüzeysel ve derin linklerden farklı bir sonuca varılacaktır. En başta burada eser sahiplerinin zımni rızası söz konusu olmamaktadır. Mali haklardan çoğaltma hakkının ihlalinden söz etmek mümkündür. Çoğaltma hakkının ihlali bakımından şu ayrım da yapılabilir. Şayet internet kullanıcısının hiçbir dahli söz konusu değilse gömülü link kuran çoğaltma eyleminde bulunmuş olur, aksine internet kullanıcısının link verilen içeriği aktif hale getirmek üzere görsel üzerinde yer alan video/müzik oynatma işaretine tıklamak gibi bir eylemde bulunmak zorunda olması halinde ise internet kullanıcısı çoğaltma eyleminde bulunmuş, gömülü link veren de bu işlemlerin yapılabilmesi için hazırlık işlemleri dahil tüm gerekli adımları atan kişi olması hasebiyle yardım eden olarak çoğaltma eyleminden sorumlu olmalıdır (müteselsil sorumluluk). Yine mali haklardan işleme hakkının ihlali gerçekleşebilir. Adın belirtilmemesi gibi manevi hakların ihlali de söz konusu olacaktır. Umuma iletim hakkının ihlali ise söz konusu değildir. Zira halihazırda link kurulan sitede söz konusu eser umuma iletilmiş durumdadır; umuma ileten de link kuran değil, söz konusu içeriği her an sitesinden kaldırabilecek konumda olan link kurulan sitenin yetkilisidir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, yüzeysel link vermek suretiyle internet üzerinde bir başka içeriğe bağlantı sağlanması tek başına fikri hak ihlali oluşturmaz. Tartışmalı olmakla birlikte derin linkler bakımından da bunu ifade edebiliriz. Çerçeveleme ve Gömülü linkler bakımından ise bağlantı sağlanan web sayfasının URL’si adres kısmında yer almadığından ve link veren siteden ayrılmadan adeta onun bir parçasıymış gibi bağlantı sağlanan içeriğe ulaşılabilmesinden ötürü kimi fikri hak ihlallerinden bahsetmek mümkündür. (Link)
Comments 9