Birleşik Patent Mahkemesi (Unified Patent Court – UPC), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için ortak bir mahkeme ve dolayısıyla her birinin yargı sisteminin ortak birer parçası olarak tasarlanmıştır. UPC’nin Kuruluş Anlaşması (Agreement on a Unified Patent Court), 28 AB üyesi ülkenin 26 tanesi tarafından 20.06.2013 tarihinde imzalandı ve imzacı devletlerin yerel hukuklarında onaylanma süreci başladı. Anlaşmanın getirdiği yenilik, sadece patent yargılaması bakımından ortak ve merkezi bir yargı kurumunun oluşturulması değil, Anlaşmaya taraf AB ülkelerinde geçerli olacak üniter yeni bir patent sistemi de tanımlanmış oldu. Anlaşmada, bu yeni patent belgesi türü, “European patent with unitary effect” yani “Üniter Etkili Avrupa Patenti” olarak tanımlanmış durumda ve ülkemizin de tarafı olduğu geleneksel Avrupa Patentinden bir hayli ayrışmakta. Zira geleneksel Avrupa Patenti, sadece EPC m. 65 kapsamında geçerlilik başvurusu (validasyon) yapılmış taraf ülkelerde geçerlidir ve validasyon sonrası yerel hukuka tabidir. Buna karşılık Üniter Etkili Avrupa Patentinde durum farklı olup örneğin tecavüz ve/veya hükümsüzlük bakımından taraf ülkelerde birbirinden ayrık bir dizi yargılamanın yapılmasına gerek duyulmaz.
UPC Anlaşması yürürlüğe girdiğinde, hali hazırda Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) kapsamında verilen Avrupa Patentleri ile Birleşik Patent (Unified Patent), yani UPC’e taraf ülkelerde Üniter Etkili Avrupa Patentleri bakımından münhasır yetkiye sahip olacaktır. Söz konusu münhasır yetki, elbette ki geçiş döneminde kimi istisnalara da sahiptir.
UPC, taraf ülkelerin kimilerinde yerleşik bir dizi İlk Derece Mahkemesi ile Lüksemburg’da yerleşik bir Temyiz Mahkemesinden oluşmaktadır. UPC’in vereceği kararlar, UPC Anlaşmasına taraf AB ülkelerinde etkili olacaktır.
UPC Anlaşması, üye ülkelerden en az 13 adedinin Anlaşmayı kendi yerel hukuklarında onaylamalarından sonra yürürlüğe girecektir (m. 89). Ancak yine aynı madde gereği, bu 13 üye ülkenin içerisinde, on üçüncü üyenin onayladığı yılın bir öncesindeki yıl içerisinde en çok Avrupa Patentinin geçerli kılındığı 3 ülke bulunmak zorundadır. Mevcut durumda rakamlar incelenirse bu üç ülkenin Almanya, İngiltere ve Fransa olacağından kuşku duyulamaz.
Bugüne kadar İngiltere ve Fransa da dahil olmak üzere toplamda 16 AB ülkesi, 2013 yılında UPC Anlaşmasını onayladı. Ulusal mevzuatını 2017’de değiştirmiş olmasına rağmen, Almanya’nın onaylama süreci yasal bir nedenle ertelendi. Hali hazırda anlaşmayı onaylamış 16 ülke Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Danimarka, Estonya, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Latvia, Malta, Hollanda, Portekiz, İsveç ve Finlandiya’dır.
Alman Anayasa Mahkemesine Haziran 2017’de yapılan bir başvuru ile UPC Anlaşmasının, Alman Anayasasını ihlal ettiği iddia edildi. Karlsruhe’deki Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuruyu doğrudan reddedebilecek iken bunu yapmadı ve davayı esastan ele alacağını duyurdu. İtiraz sahibi avukat, dört ayrı nedenle Almanya’nın UPC Anlaşmasına taraf olamayacağını ileri sürdü. Yüksek Mahkemenin bu itirazları ne zaman ele alacağı ve karara varacağı şu aşamada bilinmiyor. UPC Anlaşmasının yürürlüğünün önündeki en büyük engel şimdilik Yüksek Mahkeme kararının beklenmesi gibi görünmekte zira karar aleyhte çıkarsa, UPC’nin yürürlüğe girmesi mümkün olmayacak. İkinci bir engel ise İngiltere’nin AB üyeliğinden ayrılması süreci (BREXIT) nedeniyle yaşanmaktadır. Zira İngiltere AB üyeliğinden ayrılırsa, AB makamları karşısında hukuki temsili ve yükümlülükleri ortadan kalkabilir. Oysa İngiltere, bir dizi ihtiraz (rezervasyon) koymuş olsa da UPC Anlaşmasını 26.04.2018 tarihinde onayladı. UPC Anlaşması incelendiğinde Madde 21’e göre Avrupa Adalet Divanı (CJEU) kararlarının, UPC Mahkemeleri için bağlayıcı olduğu görülecektir. Dahası, UPC Madde 38’e göre, UPC Mahkemeleri AB Kuruluş ve AB’nin işlevlerinin yerine getirilmesiyle ilgili anlaşmalardaki maddelerin yorumlanması hususunda ihtilaf oluşması durumunda, yargılamayı bekletmek ve ihtilafın çözümü için CJEU’ya danışmak zorundadır. Bu durumda da yasal açıdan bakıldığında CJEU’nun, halen UPC Mahkemelerinin hiyerarşik üstüdür ve İngiltere’nin BREXIT ile yapmak istediği şeyi yapamayacağı zira yasal açıdan bakıldığında AB üyelerinin içerisinde mi olduğu, yoksa talep edildiği üzere dışarıda mı kaldığı tamamen muğlak kalmaktadır.
Yukarıda Almanya ve İngiltere özelinde sözü edilen nedenlerden ötürü UPC Anlaşmasının yakın tarihte yürürlüğe girmesinin beklenmesi mümkün görülmüyor.
UPC cephesinden bakınca, 2018 yılının Nisan ayından bu yana kurumun resmi web sitesinde hiçbir güncelleme yayınlanmadı. UPC bir kenara bırakılırsa, bir de Birleşik Patentin (Unified Patent) başına neler geleceği sorusu sorulmalı. Daha evvel de ifade edildiği üzere Birleşik Patent, elde edilmesi halinde UPC’e taraf ülkelerde geçerli hale gelen tek (üniter) bir patent. AB’de üniter patent projesi, eskiden Topluluk Patenti diye bilinen ve AB üyesi ülkelerin tercüme yükümlülükleri konusunda anlaşmaya varamaması nedeniyle hiç gerçekleşememişti. Şimdi ise Birleşik Patentin kaderi, acaba geçmişte Topluluk Patenti diye adlandırılan selefinin kaderi gibi mi olacak? Bunu şimdilik kimse bilmiyor. Eğer UPC yürürlüğe girmezse en azından şimdilik, Üniter Etkili Avrupa Patentinin gerçekleşmesi de elbette ki mümkün değil.
Diğer yandan ekonomik bir perspektif ile bakılırsa Birleşik (Üniter) Patent sistemi, geniş patent koruması arayan çok uluslu şirketler için ekonomik açıdan elverişli olabilir ama küçük ve orta seviyedeki çoğu patent sahibi, EPC üyeleri içerisinde çoğunlukla 3-4 ülkede patentini korumaktadır. Birleşik Patent sistemi ile geleneksel validasyonlara kıyasla önemli ölçüde daha düşük bir maliyet elde etmek için, birleşik patentin yenileme ücretlerinin toplamda birkaç büyük EPC üyesi ülkenin sicil kayıt yenileme ücretlerine karşılık gelen miktarın yarısına kadar düşürmesi gerektiği konuşulmakta. Sistemin mevcutta önerilen hali ise böylesine bir ekonomik avantaj sağlamaktan maalesef uzak. Bu bakımdan yürürlüğe girse bile ne kadar tercih edileceği tam bir soru işareti.
AB ülkelerinde UPC’nin kurulması ve ayrıca, ilgili anlaşmada tanımlanan yeni patent türü olan “Üniter Etkili Avrupa Patenti” maalesef tüm beklentilerin aksine 2017 ya da 2018 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi bir yana, bilhassa Almanya ve İngiltere’deki politik ve yasal belirsizlikler nedeniyle ötürü belki de AB üyelerinin zaman içerisinde rafa kaldırmak zorunda kalabileceği bir başka proje olabilir. Elbette bunu zaman gösterecek.
Comments 6