Yönetmelikteki ilkeler şöyle özetlenebilir: Meslek Birliklerine Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik 7.11.2020 tarihli 31297 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yönetmelikte yetki belgesine dair ilkeler, yetki belgesinde bulunması gereken unsurlar, meslek birlikleri ve hak sahiplerinin hak ve yükümlülükleri, yetki belgesinin feshi halinde oluşacak hukuki durumlar yeniden düzenlendi.
Bu değişiklikle 2014/26 sayılı AB Direktifi ile uyum, meslek birliği ve hak sahibi arasında dengeli bir ilişki kurulması amaçlanmaktadır.
a) Meslek birliklerinin toplu hak takibi yapabilmeleri temel görevleridir. Bu nedenle meslek birliğine üye olmak için yetki belgesi verme zorunluluğu getirilmiştir.
b) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa (FSEK) 1995 ve 2001 yıllarında eklenen bağlantılı hak sahiplerinin de eser sahipleri ve mali hak sahipleri gibi yetki belgesi verebileceği açıkça düzenlenmiştir.
c) Meslek birliğinin, üyelerinin ortak çıkarlarını korumak ve Kanun ile tanınmış haklarının idaresini ve takibini, alınacak ücretlerin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını sağlamak üzere faaliyet gösteren “özel hukuka tabi tüzelkişiler” olduğu vurgulandı. Meslek Birliklerinin özel hukuka tabi tüzel kişi olduğunun zikredilmesi özerklikleri açısından önemlidir.
d) Meslek birliklerinin temsil kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla yetki belgesinde belirtilen hakların münhasıran meslek birlikleri tarafından tam ruhsat olarak kullanılabileceği ve yetki belgesinde belirtilen hakların meslek birliğinin faaliyet gösterdiği alanda yayımlanmış veya alenileşmiş bütün eser ve bağlantılı hak konularını kapsadığı ve en az beş yıl süre ile verileceği hüküm altına alınmıştır. Yönetmelikte devir ifadesinin geçmesi bir eksiklik olup tam ruhsat kelimesi ile yeknesaklık sağlanmamıştır
e) Yetki Belgesi verenlerin “Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkında Tüzük, üye olunan meslek birliğinin tüzüğü ve yetki belgesiyle verilen yükümlülükleri yerine getirmeyi, meslek birliğinin dağıtım yönergesine uymayı”, “meslek birliği kesintisini ve birlik aidatını ödemeyi” yükümlülükleri olarak düzenlenmiştir. Bu madde ile yetki belgesi verenlerin ve meslek birliklerinin de yükümlülükleri arasında bir menfaat dengesi getirilmeye çalışılmıştır. Anılan Tüzükte yer alan aidat ödemek vb. mükellefiyetler burada tekrar edilmiştir.
f) Meslek birliklerinin hak takip yetkisi aynı zamanda yükümlülüğe dönüştürülmüş ve etkin bir şekilde hak takibi yapılabilmesi için meslek birliklerinin hak ve yükümlülükleri yeniden düzenlenmiştir. Lisanslama ve toplu hak takibi yapılabilmesi için teknik ve idari alt yapı oluşturulmadan Yönetmelikte yükümlülük olarak düzenlenmesi tek başına yeterli değildir.
g) Meslek birliklerinin münhasır hak takip yetkisi olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bunu desteklemek için aynı zamanda meslek birliğinin yetki belgesine konu hakları kullanmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere, hak sahibine bildirmeksizin kullanım izni vermeye yetkili olduğunu kabul ve taahhüt etmeleri gerektiği düzenlenmiştir. Hak sahipleri, meslek birliğinin belirlediği yönteme uygun olarak üçüncü kişilere ancak ticari olmayan kullanım izni verebilecektir. Yetki belgesi veren hak sahibinin, yetki belgesine konu hakkı başka kişilere kullandırması yalnızca meslek birliğinin izniyle mümkün olacaktır. Yani meslek birliğine tam ruhsat olarak kullandırılan hakları üyeler bireysel olarak artık takip edemeyecektir.
İlim ve edebiyat alanında bu değişiklik sonrası aşağıdaki hususlarda ciddi kaygılar ortaya çıkmıştır. Yayınevlerinin çoğaltma hakkını kendi içinde ikincil kullanımlar ile nasıl sınırlandırılacağı sorusu gündemdedir. Şöyle ki kısmi kopyalama amacı ile çoğaltma hakkının tam ruhsat ile münhasıran meslek birliklerine yetki belgesi ile verilmesinin, sınırlarının ne olacağı belirsizdir. Örneğin dijital olan içeriklerin kağıda çıktı alınması ya da fotokopi makinesinden dijital olarak çıktı alınması durumlarında ortaya çıkacak hak ihlalleriyle mücadele bunlardan sadece bazılarıdır. Diğer sakıncalar şöyle sıralanabilir:
-
- Çoğaltma hakkını kısmi kopyalama açısından meslek birliğine yetki belgesi ile veren yayınevi hak ihlallerine karşı hak ve adalet arayışında bireysel takip edememesi gibi bir riski de barındırmaktadır. Bu düzenleme Anayasa mahkemesinin bu yönde verdiği kararı akla getiriyor.
- Meslek birlikleri çoğaltma hakkını münhasıran yetki belgesi ile almasa bile korsanla mücadele edebilmelidir. Eski yetki belgeleri ile yaptıkları hukuki mücadelesi sekteye uğramamalıdır.
- Diğer yandan sözgelimi umuma iletim ya da yeniden iletim hakkını tam ruhsat olarak meslek birliğine veren yayınevi artık kendi eserini e-kitap olarak ticari olarak satamayacak ve ticari olarak kazanç kaybına sebep olabilecektir.
- Radyo ve TV ya da dijital platformlarda yayınların lisanslanması için melek birliğine tam ruhsat olarak hakkın verilmesi bir yazarın TV ya da Radyoya eserini tek başına kullandırmasına dahi engel olabilir. Her ne kadar işleme hakkını meslek birliği tam ruhsat ile münhasır meslek birliği yetkili olmadığı için sinemaya ya diziye o da uyarlanmasına izin veremeyecektir.
- Toplu hak takibinin yerleştiği ve işler olduğu alanlarda kullanıcılar için tek muhatap ilkesi sağlaması açısından ve meslek birliklerinin toplu hak takibini yapmasını kolaylaştırırken ne yazık ki henüz lisanslama sistemi pratikte yapılamayan alanlarda üyelerinin serbest ticaretlerine ve gelir kaybına yol açmasına sebep olabilecektir.
h) Eser bazlı sistemden hak bazlı sisteme (en az bir hakkı içermesi zorunlu) geçilmiştir. Yetki belgesinin yayımlanmış veya alenileşmiş bütün eser ve bağlantılı hak konularını kapsayacağı düzenlenmesiyle eser listesinin yetki belgesinin bir parçası olma zorunluluğu kaldırılmıştır. Yeni eserin yetki belgesi verilirken ekli listede yer almamasından kaynaklı yaşanan zorluklar sonlandırılarak usul ekonomisi açısından kolaylık sağlanmıştır.
i) Meslek birliği üyesinin belirli haklarını bir başkasına devretmesi halinde meslek birliğinin gerekli tedbirleri alabilmesi amacıyla hak sahibine bildirim yükümlülüğü getirilmişse de bunun için bir süre ön görülmemesi bir eksikliktir.
j) Aynı amaçlı yurtdışı kuruluşlarla yapılan temsilcilik sözleşmelerinin yetki belgesi mahiyetinde olduğu belirtilerek meslek birliklerinin yargı organları ve kullanıcılılar nezdinde temsil kabiliyeti netlik kazanmıştır.
k) Yetki belgesinin feshi için meslek birliğine en geç altı ay önceden noter kanalıyla bildirim yapılması zorunlu olup meslek birliği feshin takvim yılı sonunda yürürlüğe girmesine karar verebilecektir. Yetki belgesinin süresinin sona ermesinden bir yıl önce bildirim yapılmadığı takdirde yetki belgesinin bir defaya mahsus aynı süre için uzatılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
l) Yönetmeliğin geçiş hükümlerine göre, yürürlük tarihinde henüz yetki belgesi vermemiş üyelerin en geç altı ay içerisinde ilgili meslek birliğine yetki belgesi vermesi zorunlu tutulmuştur. Üye sayısı fazla olan birlikleri bakımından pandemide yeni yetki belgelerini tamamlaması için altı ay yeterli değildir
m) Geçerli yetki belgesine sahip üyelerin ise 2 yıl içerisinde yeni Yönetmeliğe uygun yetki belgesi vermesinin sağlanması Hâlbuki önceki Yönetmeliğe uygun verilen yetki belgelerinin, müktesep haklar yönünden düzenlendikleri süre boyunca geçerli olmaları beklenmekteydi. Yetki belgesi verdiği tarihteki yönetmeliğe uygun verilen ve geçerlilik süresi devam edenlerin yeni yetki belgeleri vermemeleri durumunda müeyyidenin ne olacağı ve üyeliklerinin akıbeti gri bir alanda tartışmalara neden olmaktadır. Bunun yerine yetki belgesi, yeni Yönetmeliğin yürürlük tarihinden sonra üye olmak isteyenler ve hiç vermeyen üyeler için istenmeliydi.
Comments 137