ABD’de yılda bir kere yayınlanan ‘Out-of-Cycle Review of Notorious Markets’ ya da kısaca ‘Notorious Markets’ yani ‘Kötü Namlı Pazarlar’ raporunun (Link) benzerini yayınlayacağını duyurmuştu geçen sene Avrupa Birliği (AB). Geçtiğimiz günlerde bu liste yayınlandı.
Bu yazıda AB’nin 7 Aralık 2018 tarihli bu Gözlem Listesi’ni (Link) ele alacağız. Gözlem Listesi’nde ilk dikkat çeken nokta korsan ve taklit ürünlerin (Korsan ve taklit kelimeleri arasındaki ayırıma değinmek gerekirse, korsan fikir ve sanat eserleri hukuku kapsamında korunan, taklit ise halk arasında ‘çakma’ olarak da nitelendirilen marka, patent ve tasarım gibi diğer fikri mülkiyet haklarını ihlal eden sahte ürünler için kullanılmaktadır)
alışverişinin yapıldığı 4 farklı pazar ortamının belirlenmiş olması. Bunlardan üçü sanal ortamdaki online siteler diğerleri ise açık hava veya kapalı mekânda kurulan gerçek pazarlar.
Gözlem Listesi’nde, online yani internet üzerinden alım satım yapılan sanal ortamlar şu üç başlık altında ele alınmış:
1) Telif hakkı ile korunan içerikleri sağlayan siteler
2) E-ticaret platformları
3) Online eczaneler ve ilaç satışını kolaylaştıran hizmet sağlayıcılar
Gözlem Listesi’nde vurgulanması gerekli önemli bir nokta, korsan içerik ve taklit ürün ticaretinin gerçekleştirildiği gerek sanal gerek fiziki pazarların AB dışındaki ülkelerde yerleşik olma esasına dayanması. Diğer bir deyişle, Gözlem Listesi kapsamına AB üye ülkeleri girmiyor.
Bu tür ürünlerin alışverişine imkân sağlayan gerçek mekân ve pazarların bulunduğu ülkeler olarak Arjantin, Kanada, Çin, Hindistan, Endonezya, Kore, Malezya, Meksika, Rusya, Tayland, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri ve Vietnam sayılmıştır.
Alışveriş merkezlerinden sokak pazarlarına kadar her birinin hangi mahallede olduğu ayrıntılarıyla belirtilen bu pazarların çarşaf çarşaf liste halinde yayınlanması bir taraftan da eleştirilere konu olmuştur. Aynı eleştiriyi ABD’nin ‘Kötü Namlı Pazarlar’ raporu için de yöneltenler, korsan içerik ve taklit ürün satan web siteleri ve pazar yerlerini teşhir edelim derken, birtakım insanları da isim ve adresleri verilen bu sitelere bir anlamda yönlendirdiğini ileri sürmektedirler. Hakikaten de, insanın aklına ister istemez, bazı Batılı turistlerin ellerinde AB’nin raporuyla, Uzak Doğu sokaklarında fellik fellik bu pazar yerlerini aramaları gelmesi çok da şaşırtıcı değil!
Bu arada, Türkiye nasıl ve hangi pazarıyla listeye girmiş diye merak edenlerle paylaşalım… Tek adres, Kapalı Çarşı. Tabii okurlar arasında “Kim, nasıl yazmış bu raporu?” şeklinde tepki verenler olabilir. İşte orası ilginç bir konu; zira fiziki olarak kurulan veya mevcut pazar ve alışveriş merkezleri için kamuoyunun görüşlerinden derlenen anket sadece 18 Haziran-20 Temmuz 2018 tarihleri arasında, kısa sayılabilecek zaman zarfında toplanmış.
Sanal pazarlar yani web siteleriyle ilgili elde edilen veriler de aynı şekilde kamuoyu danışma sürecinin ardından derlenmiş. 22 Ocak-31 Mart 2018 tarihleri arasında görüş ve tespitlerini internet üzerinden paylaşmaya davet edilen tüm paydaşların görüşleri, daha sonra AB tarafından doğrulanmış ve böylece rapor derlenmiş. Gerçek alışveriş mekânları ve pazar yerleri için olduğu gibi, sitelerin tam internet adresi ile siteyi yöneten ve barındırma hizmeti sunan sağlayıcılara ilişkin muğlak olmakla beraber bilgiler paylaşılmış. Tabii, bu gayrimeşru hizmetlerden yararlanmak isteyecekler için, ilgili internet sitelerinin adreslerinin teşhir edilmesi, hizmet sağlayıcı ya da site sahiplerinin kimliğini bilmekten daha önemli olabilir.
Sanal pazarlar değerlendirilirken de gerçek pazarların belirlenmesindeki AB dışı ülke olması kıstası göz önünde tutulmuş. Şayet sitenin yöneticisi veya sahibinin AB dışında yerleşik olduğu biliniyor ya da öyle varsayılıyorsa, alan adı ya da hizmet sağlayıcısının ikamet ettiği ülke dikkate alınmamış.
Yukarıda da değindiğimiz üzere, internet üzerinden alım satım yapılan sanal ortamlar altında ilk olarak ‘Telif hakkı ile korunan içerikleri sağlayan siteler’ ele alınmış. Bu başlık altında müzik, film, kitap, video oyunları gibi telif hukukuyla korunan eserleri, eser sahibinden izinsiz olarak üçüncü kişilere temin eden hizmet sunucuları belirlenmiş ve internet adresleri verilmek suretiyle teşhir edilmiş. Siteler, kullandıkları farklı teknolojilerle sundukları hizmet türüne göre Liste’de ayrıca sınıflandırılmış. Örneğin bağlayıcı (linking) veya yönlendirici (referral) web siteleri başlığı altındaki kategoride Fullhdfilmizlesene.org, isminden de anlaşılacağı üzere, barındırma hizmetinin Türkiye’den sağlandığı bir site olarak belirtilmiş; ancak yöneticisinin kimliğinin ve ikametgâhının tespit edilemediği not edilmiş. ‘Telif hakkı ile korunan içerikleri sağlayan siteler’ arasında Openload, 4shared.com, Libgen.io, H2converter.com, Downvids.net, 1channel.ch, ThePirateBay.org, Torrentz2.eu, Mp3va.com, CloudFlare ve WWWPromoter sitelerinin adları verilmiş.
E-ticaret platformları olarak Hindistan’dan Snapdeal.com, Endonezya’dan Bukalapak, Tayland’dan Lazada, Kore’den Naver ile Çin’den Xxjcy.com ve China-Telecom’un adları verilmiş. Online eczaneler ve ilaç satışını kolaylaştıran hizmet sağlayıcılar arasında da EVA Pharmacy, PharmCash, RxProfits, PharmaWeb siteleri bulunuyor.
Belirtilmelidir ki AB Gözlem Listesi raporunun kapsamı, yöntemi, üslubu ve yazımında tercih edilen kelimeler itibariyle ABD’nin ‘Kötü Namlı Pazarlar’ listesi ile son derece çarpıcı benzerlikler taşıyor. Sanki böyle bir durumda, ABD’nin listesinin AB için ilham kaynağı teşkil ettiğinin söylenmesi beklenir; ama bu konumuzun dışında kalıyor. Bu benzerliklerin her iki listeye ya da rapora getirisi ya da götürüsü nelerdir sorusunun daha mühim olduğunu düşünüyoruz. Şöyle ki, bilgilerin toplanması ve listelerin oluşturulması kamuoyuna danışılarak yapılıyor.
Her iki listenin de nihai bir rapor teşkil etmeyip, yasal ihlallerin tespitine dair herhangi bir iddiada bulunmadığı vurgulanmış. Bundan dolayı, her iki raporda da “iddia edildiği üzere”, “şu ülkeden yayın yaptığı varsayılan”, “aktarılan bilgilere göre”, “tahmin edilmektedir” gibi ibareler cok yaygın şekilde kullanılmış. Diğer taraftan, “şikâyetçi” veya “müddei” gibi terimlerden ziyade, “paydaşlar” kelimesi ve “paydaşların aktardığına göre” gibi ibareler tercih edilmiş. Bu üslup ve yaklaşım tarzının tabii ki bulguların güvenirliği hakkında bir şüphe doğurduğu söylenemez. Zira bu raporlarda aksi bir üslubun doğurabileceği risklerin de göz ardı edilemeyeceği aşikâr. Zaten kesinleşmiş mahkeme kararları ile yasaklanmış sitelere dair somut bilgilere dipnotlarda yer verilmiş.
ABD hükümetinin ‘Kötü Namlı Pazarları’ teşhir etmek yoluna gitmesi ilk olarak 2006 yılına dayanmakla beraber, başlı başına müstakil bir rapor olarak yılda bir kez yayınlanması 2011 yılında başladı. Son olarak belirtelim ki AB Komisyonu, ABD’den farklı olarak Gözlem Listesinin 2 yılda bir yayınlanacak.
Comments 170