Fikri mülkiyet hakları (intellectual property rights); telif hakları ve sınaî mülkiyet hakları olmak üzere iki gruba ayrılır.
Telif hakları (copyrights) kendi içinde dört ana kategoriden oluşur: i)İlim ve edebiyat eserleri, ii) Musiki eserleri, iii) Güzel sanat eserleri, iv) Sinema eserleri. Hususiyet taşıyan eserlerden doğan haklar münhasıran sahiplerine ait olup, üçüncü kişiler bu hakları izinsiz kullanamaz.
Sınaî mülkiyet hakları (industrial property rights) ise patent, marka ve tasarım gibi hakları kapsayan bir üst kavramdır. Bu haklar; sanayi ve tarımdaki buluş, yenilik, tasarım ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları ile marka ve ticaret unvanı gibi ayırt edici ad ve işaretleri taşıyan ürünleri üretmek ve satmak gibi yetkileri belirli sürelerle sahiplerinin tekeline bırakan gayri maddi haklardır.
Telif hakları, patentler, faydalı modeller, tasarımlar, markalar, coğrafi işaretler, yeni bitki çeşitleri, entegre devre topografyaları, biyoteknoloji, gen teknolojisi, bilgisayar programları, veri tabanları ve hatta ticari sırlar fikri mülkiyet şemsiyesi altındadır. Kavram giderek genişleme eğilimindedir. Son zamanlarda uluslararası arenada folklor, biyoçeşitlilik, geleneksel bilgi ve hatta nanoteknoloji bu bağlamda yoğun bir şekilde tartışılmakta ve bu konularda ulusal ve uluslararası düzeyde yeni kurallar kabul edilmektedir. Ayrıca fikri mülkiyetin, rekabet ve haksız rekabet gibi alanlarla da sıkı ilişkisi vardır.
Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç yoktur. Buna karşılık patent, faydalı model, marka ve tasarım gibi sınaî mülkiyet kategorisinde yer alan haklar Türk Patent gibi bir idari kurumda tescil ettirilmelidir. Sınai haklar bakımından esas olan tescildir; tescilsiz koruma istisnaidir.
Fikri mülkiyet hakları, hukukun diğer alanlarından farklı, kendine özgü (sui generis) niteliklere sahiptir. Fikri mülkiyetin özellikleri dikkate alınmaksızın düz mantıkla, bu alanda yaşanan hukuki problemlere çözüm üretilemez.